Ana sayfa |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hükümetin leasing (finansal kiralama) sisteminde vergileri yüzde 1’den yüzde 18’e yükseltmesinden sonra, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, sivil havacılık sektörü için müjde verdi. Unakıtan, leasing yoluyla alınan uçaklarda vergi oranını yüzde 1’e çekmeyi düşündüklerini bildirdi
MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, leasing yoluyla alınan uçaklarda vergi oranını yüzde 1’e çekmeyi düşündüklerini bildirdi. Unakıtan, Gelir İdaresi Başkanlığınca ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri arasında düzenlenen "2008 yılı Vergi Konulu Resim, Şiir ve Afiş Yarışması" ödül törenine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Maliye Bakanı, Türkiye’de havacılık sektörünün, özellikle de özel sektörün havacılık sektörüne girmesinin yeni olduğunu belirterek, Türkiye’de de hükümetleri döneminde havacılık sektöründe yapılan gelişmelerden halkın büyük çapta faydalandığını ifade etti. Unakıtan, "Hiç hayatında uçağa binmemiş kimseler uçağa binmeye başladı. Bu Türkiye için güzel bir gelişme, bunu daha artırmak istiyoruz" diye konuştu.
Sektörle toplantı
Bunun için de havacılık sektörünün gelişmesi gerektiğine dikkati çeken Unakıtan, "Bildiğiniz gibi eskiden beri o uçakların tamamı leasing yapılır. Çünkü çok büyük rakamlara mal olan alımlardır bunlar. Bu nedenle de daha önce de olduğu gibi yüzde 1 olarak düşünüyoruz" dedi. Konuya ilişkin düzenlemeyi henüz Bakanlar Kuruluna göndermediklerini bildiren Unakıtan, çalışmaların hemen hemen bittiğini, bu konuda alınmış olunan kararı bir an önce Bakanlar Kuruluna sevk edeceklerini, bunun ardından da rakamın yüzde 1’e düşeceğini söyledi. Unakıtan, bu konuya ilişkin sektörle de bir toplantı yaptıklarını belirtti.
Gelir Vergisi Kanunu
Unakıtan, bir başka soruya da Gelir Vergisi Kanununun hazırlandığını belirterek, bunu Vergi Konseyinin geçen hafta itibariyle kendisine ve Gelir İdaresi Başkanlığına teslim ettiğini, Gelir İdaresi Başkanlığının bunun üzerinde bir çalışma yapacağını ifade etti. Maliye Bakanı Unakıtan, Meclisin gündemi göz önüne alındığında bunun bu dönem yetişeceğini pek ümit etmediklerini, ancak önümüzdeki dönemin ilk başında Meclise sunulacağını tahmin ettiğini söyledi. Unakıtan, Vergi Konseyinin danışmanları mahiyetinde olduğunu belirterek, "Onlar bir takım tavsiyelerde bulunabilirler. Biz de onları Gelir İdaresi Başkanlığı olarak alırız, Gelir Politikaları Genel Müdürlüğümüz inceler, incelemelerinin neticesinde neye ulaşacağımızı kestirmek mümkün değil ama bilhassa esnafımızla ilgili olarak, vergi konularını daha da iyileştirmeyi düşündüğümüzü açıklayabilirim" diye konuştu.
Akaryakıttaki vergi
Unakıtan, akaryakıttaki fiyat artışının hatırlatılarak, akaryakıttaki vergi oranlarına ilişkin bir soru üzerine, akaryakıtta ÖTV ve KDV olarak iki tür vergi bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "ÖTV akaryakıtta maktudur yani biz daha önce maktu olarak belirttik, yüzde şu kadar falan değil. 50 kuruş, 60 kuruş neyse fiyatları koyduk. Fiyatları koyduğumuz tahmin ederim 2005 yılından beri hiç değiştirmedik yani ’akaryakıtın fiyatı artıyor dolayısıyla vergiler artıyor’ diye bir düşünce yanlış bir düşünce. Hatta nispi olarak bizim vergilerimiz düşüyor, neden? Maktu olarak bir vergi koyduk o günden beri de vergi, geçenlerde beş kuruş falan bir şey yapmıştık bir tanesinde, onun dışında hiçbir artırma yapmadık, aynen kaldı. Akaryakıt fiyatları arttığı halde bizim vergimiz sabit olarak kaldı. Akaryakıt fiyatları arttığında bizim vergiler artmıyor, aynı kalıyor. Akaryakıt fiyatları artıyor dolayısıyla vergiler artıyor tezi yanlış bir tezdir." |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
OTOMOTİV sektörünün ihracatı, yılın 5 ayında yüzde 46.1 oranında artarak 11 milyar 374 milyon dolara ulaştı. İhracat, bu rakamla 2004 yılının tamamında gerçekleştirilen 10 milyar 705 milyon dolarlık ihracatı açık ara geride bıraktı. Mayısta ihracat yüzde 28’lik artışla 2.3 milyar dolara ulaştı.
Royal Dutch Shell Üst Yöneticisi (CEO) Jeroen Van Der Veer, pek çok Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ülke bakanı gibi, dünyada petrol arzıyla ilgili herhangi bir fiziksel eksiklik olduğunu düşünmediğini söyledi.
Van der Veer, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyada petrol arzıyla ilgili herhangi bir fiziksel eksik olmadığını belirterek, "Ortadoğu'da bekleyen gemilerimiz yok, hiç kimse benzin için sırada beklemiyor" dedi.
Shell CEO'su, stoklar açısından bakıldığında da tüm tedarik zincirinin iyi işlediğini ifade ederek, fiyatların, psikolojiyle yapacağı çok şey olduğunu vurguladı.
Van der Veer, petrolün de diğer bir çok emtia grubu gibi yüksek dalgalanmaya sahip bulunduğunu ve bunu idare etmenin zor olduğunu söyledi.
Petrol fiyatları 2004 yılında bu yana dört kat, sadece bu yılbaşı itibarıyla ise yüzde 30 artış gösterdi. Geçen ay varili 135 dolar seviyesine kadar çıkan ham petrol fiyatları, şu an varili 126.27 seviyesinden satılıyor.
OPEC üyesi ülkelerin petrol bakanlarının çoğu, yüksek petrol fiyatlarından düşük dolar kurunu, jeopolitik gerilimleri ve kendi kontrolleri dışındaki faktörleri sorumlu tutuyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), spekülasyonlara önlem amaçlı üç yıl aradan sonra ilk kez buğday ithal etti.
TMO yetkililerinden alınan bilgiye göre, çeşitli ülkelerden ithal edilen buğday, gemilerle limanlara getiriliyor. İthal edilen buğdayın silolara getirilmesi işleminin sürdüğünü belirten genel müdürlük yetkilileri, şunları söyledi:
"Türkiye'nin her zaman kendine yetecek buğdayı mutlaka vardır. Olağanüstü durumlarda ithalata yöneliriz. Bu yıl ülkemizin yıllık ihtiyacını eksiksiz karşılayacak miktar olan 18 milyon ton rekolte bekliyoruz. Çukurova, Amik, Ege ve Orta Anadolu bizim üretim sigortamız.
Bu yıl da bazı aksaklıkların yaşandığı Güneydoğu dışındaki tüm ovalardan yüksek verim bekliyoruz. Kuraklığın olmadığı zamanlarda 2-3 milyon ton fazlamız da olmaktadır. Bu fazlalık da un, makarna gibi katma değerli ürün olarak ihraç edilmektedir.
Artık buğday fiyatlarında spekülasyon yapılması mümkün değil. Çiftçimizi bu konularda bilinçlendiriyoruz. Onlar, ürünlerini ne zaman, nereye satacaklarını iyi biliyorlar. Zaten fiyatlarda spekülasyon girişimi olması halinde buna izin vermeyiz. Vatandaşlarımız bu konuda rahat olsun"
Piyasa şartlarına göre her yıl alım miktarlarında değişiklik olduğunu belirten yetkililer, üreticiden geçen yıl 120 bin ton, önceki yıl 1 milyon 500 bin ton buğday alımı gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu yıl ise hasadın henüz başladığı, durumun netleşmediği ifade edildi.
2008'de Türkiye'de buğday sıkıntısı yaşanmayacak
Bu yıl dünyada buğday fiyatlarının yükseldiği, eski yıllara göre ithal edilen buğdayın da daha ucuz olmadığını ve ithalatın, yurtiçindeki aşırı fiyat artışını önlediği kaydeden yetkililer, şu ifadelere yer verdi:
"Yaptığımız analizlerde 2008 yılında Türkiye'nin ihtiyacı olan hububat üretilecektir. Bu önemli bir şey. TMO yine de dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek biraz daha takviyeli gidecek.
Bizim elimizde 800 bin ton buğday ithal yetkisi var. Önümüzdeki sürece ilişkin dünya piyasalarını takip ederek, uygun olan dönemde piyasaları regüle etmek amacıyla pozisyon alacağız. 2008'de Türkiye'de buğday sıkıntısı yaşanmayacak.
Muhtemelen ileriye dönük spekülasyonlar, dünyadaki gelişmeler çerçevesinde biraz daha tedarikli olmak bakımından ithal yetkisini kullanabiliriz. Buğday üretiminde Türkiye ilk 10'da yer almakta. Türkiye'nin alacağı pozisyon, dünya piyasaları için önemli. Tüketimde de önemli bir ülkeyiz. Ekmek tüketim kültürü yaygın olan bir ülkeyiz. Dünya piyasaları için her yönüyle önemliyiz ve Türkiye'nin ürün kaybı dünya piyasalarını etkiler. Dolayısıyla üreticinin de tatmin olacağı bir piyasa bekliyoruz."
İskenderun Limanı'na boşaltılıyor
Bu arada, AB ülkeleri ile ikili anlaşmalar çerçevesinde TMO tarafından gümrüksüz ithal edilen buğdayın 25 bin tonluk bölümü Hatay'ın İskenderun ilçesi limanına getirildi. Yetkililer, üç yıl aradan sonra bazı yörelerdeki kuraklık nedeniyle ilk kez buğday ithal edildiğini vurguladı.
Almanya'dan ithal edilen ve Panama bandıralı 16 bin 824 gros tonluk Spring Breeze-1 adlı gemiyle getirilen 8 milyon dolar değerindeki ithal ekmeklik buğday, TMO iskelesinde boşaltılıyor. İthal kararı çerçevesinde gelen gemilerin İzmir, Samsun, Antalya gibi çeşitli limanlara da buğday getirdiği belirtildi. İthalatın bu ay sonunda tamamlanacağı öğrenildi.
TMO'nun İskenderun silosunda halen 6 bin 750 ton kırmızı sert buğday, 276 ton kırmızı yarı sert, bin 174 ton beyaz yarı sert, 960 ton kırmızı buğday, 23 bin 151 ton ithal sert ekmeklik buğday ile 24 ton beyaz yemlik buğday bulunuyor. TMO'nun Türkiye'nin bir çok yerindeki depolarında da tahıl stoklarının önemli miktarlarda olduğu belirtiliyor. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|